1839-1860 yılları “Tanzimat Edebiyatının Hazırlık Dönemi” olarak bilinir. Devletin tekrar eski günlerine kavuşması için Tanzimat Fermanı’nın getirmiş olduğu olumlu havayla bu tarihlerde köklu yenileşme ve değişim hareketleri görülür. ؛. Bu yenilikler yapılırken dönemin yükselen gücü olarak Avrupa örnek alınmaya başlanmıştır. Askeri, siyasi, sosyal ve ekonomi başta olmak üzere her alanda bu değişimler kendisini hissettirir. Bu köklü değişimler kendini sanatta ve edebiyatta da hissettirir. Bazı gençler Batı’ya gönderilir ve İstanbul’da Fransızca ağırlıklı bir eğitim .verilmeye başlanır . Bu ortamda özellikle Fransız edebiyatını yakından tanıma fırsatı bulan gençler Avrupa edebiyatından etkilenmeye başlar. Daha ، sonrasında Tercüme Odaları’nın kurulmasıyla birlikte Batı’daki edebi eserler Türkçeye tercüme edilmeye başlanır. Yabancı sanatçıların ve eserlerin geniş kesimler tarafından tanınmasıyla Batı edebiyatının izleri ülkemizde görülmeye başlanır. Avrupa edebiyatlarının yakından takip edilmesi ve yabancı eserlerin dilimize çevrilmesi süreciyle Batılı tarzdaki yeni edebiyatımızın da Bu dönemde roman, hikaye, deneme, makale, tenkit, köşe yazısı gibi birçok yeni tür, gazeteler aracılığıyla okuyucularıyla buluşur. Edebiyat ve fikir dünyamız gazeteler çevresinde gelişimini sürdürür. Bu nedenle "Tanzimat Dönemi Gazeteleri"nin büyük bir rolünün ve .öneminin olduğunu söylemeliyiz İlk özel gazetemiz olan "Tercüman-ı Ahval" gazetesinin 1860 yılında Agah Efendi ile Şinasi tarafından çıkarılmasıyla "Tanzimat Edebiyatı"nın da başlamış olduğu kabul edilir.